Sıcak yaz aylarında serinlemek ve kaybettiğimiz sıvıyı takviye etmek için bolca sıvı tüketiriz. Soğuk içecekler sıcak havaların vazgeçilmezidir. Hatta bunların soğuk olmasıyla da yetinmez içine buz koyarız. Buz almak için derin dondurucuyu açtığımızda sanki buz kalıplarının üzerinden duman çıkıyormuş gibi bir görüntüylr karşılaşırız. Her ne kadar duman gibi görünsede bu ateşin çıkardığı duman gibi bir şey değildir. Soluduğumuz havadaki su buharı gaz haldeyken tıpkı hava gibi ışığı geçirdiğinden gözle görülmez. Bu su buharı soğuk bir zemine çarpınca yoğunlaşarak su damlacıkları halini alır. Su damlaları da saydamdır fakat içinden geçen ışık su damlacıklarının kırılma indisi farkından dolayı kırılır. Yani su damlası üzerine düşen ışığın yolunu değiştirir. Biz de bu yüzden su damlalarını farkedebiliriz. Buzluğu açtığımızda da olan kısaca budur. Gözle göremediğimiz havadaki su buharı soğuk dondurucu yüzeyine çarpınca yoğunlaşır. Artık yoğunlaşıp su damlacıkları haline gelmiştir ve biz onları beyaz bir duman gibi görürüz.
Aynı durum bulutların oluşumu içinde geçerlidir. Havada sürekli olarak su buharı vardır. Tabi biz bunları gaz halde olduğundan göremeyiz. Bu su buharı gökyüzünde soğuk havayla temas edince yoğunlaşır ve bulutları oluşturur. Biz de bulutları rahatlıkla görebiliriz.